Bundan böyle en az beş ay yalan dinleyecek ve çoğu kez de yalan okuyacaksınız. Şimdi yalan makinelerinin hasat zamanı… Kimi yalanlarıyla oy toplayacak, Kimi cep dolduracak... Kim mi bunlar? Biri siyasetçi, bir diğeri ise gazeteci… Siyasetçilerin bir çoğu şimdilik pusuya yatmış sessiz sedasız beklerken, onları bir an önce arenaya veya er meydanına çekmek, harekete geçirmek ve gaza getirmek için birçok gazeteci kolları sıvamış bile.

Milletin ve ülkenin menfaatini düşünmeden, “Bu adamdan Belediye Başkanı olur mu, olmaz mı?” diye sorgulamadan, ortaya atılan isimler var. Kimi yoklama çekmek, Kimi isim yapmak, Kimi, “Beni yaz bakalım sonuç ne olacak?” Kimi şimdiden bir yerlere yamanmak, kenardan köşeden yer kapmak... Kimi ise Belediye Meclisi üyeliğini garanti etmek. Ve maalesef bazı gazeteciler, bu işin ciddiyetini kavramadan, yaşamlarındaki lakaytlığı gazetelerinde de sergileyerek, “bak seni de kamuoyu yoklamala-rına koyuyorum, seni meşhur ediyorum” diyerek, hiç bir şey düşünmeden isimler ortaya atıyorlar. Ne kadar çok aday olursa, ortalık o derece bulanacak… “Kurt puslu havayı sever” misali onlarda bu adaylardan nemalanacak. Sözde kamuoyu yoklamaları yapıyorlar. Taş patlasa 400 veya 500 tirajı olan gazeteler, güya 5 bin, 10 bin, hatta 30 bin denek üzerinden yaptıklarını iddia ettikleri anketlerin sonuçlarını gaze-telerinde veya internet sitelerinde açıklıyorlar.. Milletin menfaati için mi? İnegöl’ün geleceği için mi? Yoksa, bu furyada ne kaparsam kar düşüncesiyle mi? Evet, artık yaklaşık beş ay süre ile yalan maki-neleri iş başında… Bu ülkede yalan yazan gazeteciyi, yalan söyleyen siyasetçiyi kimse öpmediğine göre, halk aldatılıyor, halk yanlış yönlendiriliyor, kimin umurunda!...