Bayram KAYA .................... Edebiyatçı- İlahiyatçı ve Yerel Araştırmacı

Tarih: 29.06.2025 17:38

Yeni Hicri Yıla Girerken

Facebook Twitter Linked-in

Yeni Hicri Yıla Girerken 
Yeni bir Hicri yıl (1447) 26 Haziran Perşembe günü (1 Muharrem) itibariyle yep yeni umutlarla başladı. Ancak 22 Haziran’da hem de haram aylardan Zilhicce ayında zalim İsrail, Amerika’yı ve bazı Avrupa ülkelerini yanına alıp cepheyi genişletmek ve belki de kendi aklınca son noktayı koymak, 7 Ekim sonrası iddia ettiği gibi haritaları değiştirmek niyeti ve isteğiyle İran’a bir çıkış yaptı.12 gün süren karşılıklı atışmalar sebebiyle 3.dünya savaşına ramak kala bir badireden döndü dünya.

ABD de topa girdi

İsrail, tarihinde ilk defa İran’ın hipersonik / süpersonik füzeleriyle bu denli çetin misillemeleri karşısında şoke olurken Amerika’yı/Trump’ı savaşa çekmeyi başardı. İran’a kayıtsız şartsız teslim olmasını emreden ve tehditler savuran ABD/Trump havada ikmal yaparak 37 saat uçuş yapabilen uçaklarıyla İran’ın yer altındaki 3 nükleer tesisini ağır bombardıman uçaklarıyla etkisiz hale getirmeye çalıştı. Tonlarca ağırlığındaki bombaları boca edip geri döndü. Bölge ve dünyada büyük bir kaos tehlikesi gündeme geldi.
Muhtemelen Yahudi lobisinin tazyikine dayanamayan Trump, baştan kaba kaba atması ve şartsız teslim istemesine rağmen İran’ın müdahalesine Katar’daki ABD üssünü hedef almasından sonra bölgedeki (Bahreyn, BAE, S.Arabistan, Kuveyt, Umman, Ürdün, Irak, Suriye gibi) çok sayıda üssün akibetinden endişe ettiğinden midir nedir, kendilerinin savaşa müdahil olmadıklarından ve sadece nükleer caydırıcılık adına tesisleri imha ettiklerini ifade edip aniden ateşkesten bahsedince dünya biraz nefes aldı.  

3. Dünya savaşına ramak kaldı

Karşısında bu kadar güçlü cevap veren bir ülkeye karşı ateşkes ilan edilmesi de anlamlı. Söz konusu karşılık veremeyen tek taraflı imha planlarına sahne olan Gazze, Lübnan, Suriye, Yemen olunca neden ateşkes gündeme gelmez; bu da şaşkınlık yarattı. İsrail’in çıkarlarına olunca susmak, aleyhine olunca harekete geçmek..!

Ne öğretti?

20 ayda 5 ülkeye 35 bin saldırı gerçekleştiren bölgenin çıban başı İsrail’de 5. Cephe İran’ın şiddetli karşı koyması kendilerince muhtelif sorunların yaşanmasına vesile oldu ve dünya kamuoyu önünde   
-Demir kubbe efsanesi sarsıldı,
-İsrail iç siyasette güven sorunu tırmandı, 
-Güney Kıbrıs ve Yunanistan’a sığınmalar görüldü,
-Bakan ve üst düzey görevlilerin aile fertlerinin ülke dışına kaçırılmaları ve ayrıcalık halkta infiale sebep oldu,
-Sığınaklarda yaşam halkı sıktı, kavgalar yaşandı, Yahudi asıllı olmayanlar yetersiz gelen sığınaklara alınmadı,
-Petrol krizi yaşanmaya başladı ve istasyonlarda arbede görüntülerine rastlandı,
-Tarihinde ilk defa bu kadar darbe aldı, (hava alanları, siber saldırıların merkezi, mossad üssü vb gibi) Gazze’yi hatırlatan ve onların ahının yerde kalmadığını gösteren  manzaralar yaşandı,
-Düştüğü acı manzaralar için basına görüntü servisi yasaklandı
-İbrahim anlaşmaları darbe aldı, sorgulanmaya başlandı, 
-Kendisi olmadan bir şey yapamayacağı ABD'ye ve batılı ülkelere güvenmemesi gerektiğini öğrendi.

Geçen Hicri yılda da Gazze gündemdeydi

Geçtiğimiz 1446 hicri yılına girdiğimizde de dünya gündeminde Filistin ve Gazze olmaya devam ediyordu ve Yahudi işgalinin birinci yılını tamamlamaya doğru gidiyordu. 
Dünya ve ümmet-i Muhammed Yahudilik ve siyonizminin acımasızlığını, insafsızlığını ve zulmünü daha iyi tanıma cihetinde büyük mesafeler katetti.
Dünya Yahudileri, Yahudi Türkler, sanat, kültür ve ticarette Yahudi hakimiyetini daha net görmeye başladı insanlık. Müslümanlar arasında bir taraftan Yahudileşme temayülü kendini gösterirken bir taraftan da şuurlu millet fertleri arasında siyonist sermayeli ürünlere boykot devam ediyordu. 
Suriye’deki açılımlarla Türkiye, bir taraftan çokça Türk asıllı nüfusun da barındığı Suriyeliler nezdinde ve İslam aleminde prestij kazanırken diğer taraftan da İsrail sınırına yaklaşıyor, sınır komşusu oluyordu.  Suriyeliler, birer ikişer coşkun teşekkürleriyle ülkelerine gönüllü geri dönüşe başlamışlardı.
Saldırganlığını günden güne artıran İsrail, bize savunma sanayinin önemini, ittifak ve ittihadın ehemmiyetini, zalimlerin acımasızlıkta hadsizliğini, Gazzeli kardeşlerimizle empati, sahip olduğumuz nimetlerin kadrü kıymetini anlamayı da öğretti. Dünya insanlığı da vicdanını konuşturdu, caddeler ve meydanlara dökülüp tepkisini her platformda dile getirdi.

3 Ay sonra 2.yılını dolduracak

Ramazan ve Kurban’da dayanışma örnekleri sunan İslam aleminin gönlünde diğer (Doğu Türkistan, Arakan başta olmak üzere) mağdur coğrafyalarla birlikte Filistin Gazze kanayan yara olarak en önemli yerini koruyor. Şimdi yaz aylarının gelişiyle Suriyeli mülteci kardeşlerimizin periyodik olarak ülkelerine  geçişlerinin nisbeti merakla bekleniyor.
Yeni hicri yıl, İsrail’in acımasız saldırılarına maruz kalan başta Filistin / Gazze olmak üzere, Lübnan, Suriye, Yemen ve İran’ın geleceği ile İsrail’in ve ona payandalık yapan ülkelerin akibetini merakla beklediğimiz yıl olacak gibi. Tabi İslam ülkelerinin doğal önderi görülen ülkemizin askeri, idari, ticari vb. açılımlarının daha da artacağı, lider ülkeler arasındaki yarışında irtifa kazanacağı bir yıl olacağını da bekliyor olacağız. Umarım, yeni hicrî yıl hayırların celbi ve şerlerin define vesile olur.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —