Yeniden kıymetli dostlar...
Yeniden Merhaba...
Saygıyla , sevgiyle , hürmetle...
Kelam her ne kadar dile gelirse gelsin , kelam kaleme yansıdığında , söz meclisi yazıyla kalıcı olarak şenlenir...
Muhabbet o şenlikle başlar, şenliğini sevincini güzelliğini ilmek ilmek işler...
İşelemesi kalbe yansır,
Çehreye yansır
Çevreye yansır...
Efendimiz buyurmuyurmu,
Tebessüm sadakadır*...
Çehremize, çevremize yansıyacak bu güzelliklere çok hasret kaldığımızı da unutmayalım...
Tebessümü sadaka olarak bize öğreten
insanlığın şeref tablosu, Efendimiz (sav),
Herşeyiyle bizlere örnek ve üsve-i hasene...
Hayatı bize hep kolaylaştıran özelliği ile yaşantımıza yön veren..
Demiyormu ki
***Kolaylaştırınız zorlaştırmayınız
müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz***
Sevgili okurlar...
Biz güzelliğin neresindeyiz?.
Hayatımızla bağlantı oranı ne kadardır bu güzelliğin?...
Bir mütefekkir (düşünür)diyor ki;
Güzel düşünen , güzel bakar, güzel bakan, güzel görür.
Rabbim de demiyor mu
CEMİL esma'sıyla...Güzel olan, gerçek güzellik sahibi olan, iyilik ve ihsan sahibi, zatı, sıfatları, fiilleri ve isimleri güzel olan, tüm kainata olan tecellisinde güzelliğin sonsuz mertebeleri bulunan ve bu kainat bütün güzellikleriyle onun güzelliğinin bir tecellisi değil mi.
Yüce yaratıcı bizi en güzel surette yarattığına göre, eşref olduğumuza göre, çehremiz çevremiz şereflenmeli, şenlenmeli...
Zira o eşreflik, onurdur, güvendir, emniyettir...
İnsanlığın vazgeçilmez karakteridir aslında.
Şeref ve erdem ruhun süsüdür bunlar olmasa beden asla güzel gözükmez
Ve diyoruzki...
Allahım yüzümüzden tebessümü eksik eyleme...
Selam ve dua ile...