YUKARI FIRAT/DOĞU GEZİSİ-2
Bugün 3 Mayıs 2022 seyahatimizin ikinci günündeyiz. Mahmut hoca, "sabah saat 09.00'da teker döner, saatinde hazır olmayan arkamızdan nal toplar" dedi demek isterdim ama demedi, aksine kibarca "arkadaşlar saat dokuzda hazır olun lütfen, bugün Munzur gözelerine götüreceğim sizi" dedi. Otelin açık büfe kahvaltısında tıka basa karnımızı doyurduktan sonra düştük Tunceli yollarına.
Keban baraj gölünde, kale manzarası ve martıların eşliğinde kısa bir feribot yolculuğu ile Pertek'e vardık. Asi Munzur ırmağının doğduğu Ovacık'a Munzur Milli Parkına giderken yabani hayvan görüp şaşırmak için hazırlamıştım kendimi ama saklandılar mı nedir hiçbiri selama durup el sallamadı. Beklenen yağmur eşliğinde muhteşem doğaya bıraktık kendimizi.
Bu akarsu, Munzur gözeleri denen kaynaklardan doğuyor ve bir anda kocaman bir akarsuya dönüşüyor insan görünce hakikaten şaşırıyor,
her yer şarıl şarıl akan ırmak, içimi harika, buz gibi, elini sok suya, iki dakikada donsun. Kış uzun baharın gelişi geç olunca fotoğraflamak istediğim endemik bitki zenginliğini göremedim maalesef. Nisan mayıs ayları gevşer gönül yayları diyerek çayır çimen keyfi yapamadık yağmur nedeniyle. Eminim her hali güzeldir Munzur'un, her haline aşık olunur; yağmurlu, sisli, karlı, güneşli... Tabiatın cömert olduğu yer burası. Suyun sesi, toprak kokusu, temiz hava, karlı dağlar, yalçın kayalar, çeşit çeşit ağaçlar, yeni yeni çıkmaya başlamış, merhaba diye gülen çiçekler, kuşlar... Güzellikten başı dönüyor insanın. Otur yere, toprak konuşsun seninle, özlemlerini anlat Munzur'a, alıp götürsün sevdiklerine.
Munzur Baba efsanesini okuyun kaynaklardan, çok hoş.
Doyamadan ayrıldık lakin ne kadar uzun kalsan da doyulmaz ki. Umarım bu doğa harikası yerler insan eliyle ziyan olmaz.
Akşam Tunceli'ye otelimize vardık. Kent merkezinde dolaştık, komünist başkanı göremedik. Alışveriş yaptığımız büfe sahibinin benim beğeni sözlerime "evet ilimiz güzeldir, minik, küçük, iki+bir" demesi özetledi Tunceli'yi.