DOKTOR TURGUT KAVAKLI
Vefa bir semtin adı olmamalı.
Hiç kimse unutmasın ki insan ne ekerse onu biçecektir.
Devletin işleyişi hakkında bilgi sahibi olanlar bilirler ki, iktidarın benimsemediği, önemsemediği, üzerinde fazla durmak istemediği konuları tartışmaya dahi açmaz, incelenmesi için komisyona havale ederler.
Bu durum TBMM de de böyledir, Belediyelerde de.
Komisyon konu üzerinde bir çalışma yapar mı yapmaz mı, veya mış gibi mi hareket eder, bilinmez.
Şu bir gerçek ki komisyona havale edilen teklifler, oy çoğunluğu olan iktidar tarafından benimsenmiyorsa, sorulduğunda, komisyon çalışmalarına devam ediyor denir, ötelenir.
Ya da birilerinin tepkisini üzerlerine çekmemek adına, yapılan öneri icat ettikleri torbaya atılır.
Bana göre bu torba, sonucu belirsiz olan bir süreçtir.
Sıcağı sıcağına yapılan tekliflerin torbaya atılmasıyla, tansiyon düşürülür, üzeri küllenir, soğutulmaya bırakılır.
Torbadan ne zaman çıkar belli değildir.
Kamuoyunun yakından tanıdığı, yediden yetmişe herkese hayrı dokunmuş rahmetli Doktor Turgut Kavaklı’nın isminin kendisine yakışır bir yere verilmesi için yazı kaleme almış, yetkilileri bu konuda hassas ve vefalı olmaya davet etmiştim. Birkaç gün sonra da konu meclise geldi.
Meclis Başkanı bu öneriyi tartışmaya açmadan torbaya atmayı önerdi.
Kavaklı’nın vefatından buyana sekiz ay geçmesine rağmen kimsenin eli bu torbaya gitmedi.
Teklif edenlerden de ses seda çıkmadı.
Bunun adına vefasızlık denir.
Alper Taban’a soruyorum, Turgut Kavaklı ismini ona yakışan bir yere verecek misiniz, vermeyecek misiniz?
İnsanları oyalamayı bırakın.