HEZEYAN
Peygamber ocağının itibarını zedelediniz.
Egolarınızı tatmin etme adına hareket ettiniz.
Üniversite öğrencilerini sokağa döktünüz.
Günahsız devlet adamlarını idam ettirdiniz.
Muhtıralarla ekonomimizi alt üst ettiniz.
Geleceğimizle oynadınız.
Ülkenin batağa sürüklenmesini bekleyerek, ihtilal hayallerinize zemin hazırladınız.
Yurdun dört bir tarafının yangın yerine dönmesine, fidan gibi delikanlıların hayatlarını kaybetmesine göz yumdunuz.
Ortam oluşmuştur diyerek darbe yaptınız.
Güzelim demokrasimizi inkıtaya uğrattınız.
Bir sağdan, bir de soldan olsun diyerek, adil davrandığınızı iddia edip günahsız çocuklarımızı idam ettiniz.
Hapishanelerde geleceklerini kararttınız.
Yurdun en güzel yerlerini eğitim kampları adına kapattınız.
Ülkeyi düşürdüğünüz kaos ortamını, sırça köşklerinizden vicdansızca izlediniz.
Yüce Türk Milletinin bağrından çıkan insanlara emir komuta zinciri içerisinde yanlış işler yaptırdınız.
Kardeşi kardeşe kırdırdınız.
Şimdi de adeta tüm bu olup biteni onaylarcasına, bir gece yarısı yayınladığınız bildiri ile bize ayar vermeye kalktınız.
Yetmedi, aba altından sopa gösterme cesaretini buldunuz.
Başınıza takke de taksanız, takunya ile de dolaşsanız, sizin ve sizin gibilerin takiyeci olduğu 15 Temmuz da anlaşılmıştır.
Gözlerimiz denizcilerin piri Barbaros Hayrettin (Hızır reis) Paşa yı, kaptan ı derya piyale paşa yı, Turgut Reis i arıyor.
Yahya Kemal tarihimizde iz bırakan denizcilerimizi;
“Deniz ufkunda bu top sesler i nereden geliyor
Barbaros belki donanmayla seferden geliyor?
Adalar dan mı Tunus dan mı, Cezayir den mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi
Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor,
O mübarek gemiler hangi seherden geliyor,” dizeleri ile anıyor.
Siz ise, saçma sapan, zevzekçe yazılan bu bildiri ile anılacaksınız.
Hezeyanlarınız itibar görmüyor beyler, oturun oturduğunuz yerde.