Bizim ailede ‘Yılbaşı’ diye bir gelenek yok.
Onun içindir ki, birileri ‘kapıdan mı yoksa bacadan mı girecek’, çocukluğumdan bu yana beni hiç ilgilendirmedi.
Bu nedenle de diğer gecelerden hiç farkı olmayan bu geceyi, ne havai fişekler altında, ne bir otel ve restoranda ve nede bir dost partisinde değil, evimde geçirdim.
Bugün 2 ocak 2012 Pazartesi… Herkes, yeni umutlarla, yeni projelerle, yeni beklentilerle ve hatta bir çoğu da “İnşallah, acı, ıstırap, göz yaşının olmadığı, huzurlu, bereketli yeni bir yıl” temennisiyle başladı yeni yıla… Yani, 2012 çoğu kişi için tertemiz bir sayfadır.
Bu milletin menfaati ve geleceği için kullanacağımız enerjimizi, zaman zaman canımızı sıkan işlerde harcadığımız vaki olsa da, 2011 yılını sorumluluk duygusu içerisinde, bu ilçeye hizmet etmenin mutluluğu ile kapattık..
Basında bir marka ve bir güven unsuru olan Yıldırım Gazetesi, çoğu kez, adam gibi gazetecilik yapamayan, kompleksli insanların haksız eleştiri ve iftiraları ile karşı karşıya kalsa da, “28 yıldır kimler geldi kimler geçti, kimler neler yazdı ve kimler elimizi öpüp, özür diledi” düşüncesi ile çoğu kez ‘Yazılara değil’, ‘Yazana!’ bakıp, gülüp geçtik.
Yıldırım Gazetesi, 28 yıldır bu ilçe insanını yanıltmamaya, okuyucularıyla hep doğruları paylaşmaya, eksikleri, yanlışları cesurca dile getirmeye çalışıyor, onların dertlerini sözde değil, özde dert ediniyor.
2012 yılının, ülkemize ve milletimize sağlık, mutluluk, huzur ve refah getirmesini, anaların ağlamamasını, felaketlerin olmamasını diliyor, saygılarımı sunuyorum.