Adamın biri, suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür.
Akrebin haline acır, onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar.
Adam akrebi kurtarmak için bir hamle daha yapar fakat akrep onu tekrar sokar.
Adam ısrarla akrebi kurtarmaya çalışırken, akrep de onu her seferinde sokmaya devam eder.
Adamın bu hareketini izleyen başka biri, “Görmüyor musun kardeşim, sen akrebi kurtarmaya çalıştıkça o seni sokmaya devam ediyor, artık vazgeç” der.
Adam, hafif tebessüm ederek şöyle cevap verir, “Sokmak akrebin doğasında var, benim doğamda ise sevmek var. Akrebin doğasında sokmak var diye ben kendi doğamda olan sevmekten neden vazgeçeyim?..”
2011 yılının ilk Kıssadan Hissesi bu…
Bu Kıssadan Hisseye bende şunları eklemek isterim.
Biz, darda kalanlara yardımdan asla vazgeçmemeliyiz, bazıları bizi soksalar dahi...
Başkaları bize yanlış yapsa bile, biz onlara doğrulukla ve iyilikle karşılık vermeliyiz, anlamıyor, yanlış yapmaya devam ediyorsa, ona cevap verirsek eğer, ondan bir farkımız olmaz.
Zaman zaman haber dahi yazmasını bilmeyen, işleri güçleri birilerine yalakalık yapmak olan ve talimatla yazı yazan sözde yazarcıklar, hadlerini bilmeden bize laf atıyorlar.
Biz, “almış olduklar terbiye bu kadar” diyerek, atılan lafları duymazdan geliyoruz.
Bizim asıl işimiz, İnegöl’e hizmet etmek, İnegöl insanının sorunlarını çözmek. Biz atamızdan, dedemizden böyle gördük, onlar da atalarından dedelerinden gördüklerini uyguluyorlar.
Ünlü yazar Anton Çehow, “Birileri arkanızdan konuşuyorsa onlardan öndesiniz demektir” der..
Önde olanlar, nal toplayanlarla uğraşmaz.