MAHŞERİ GÖRDÜM
Bursa büyükşehir belediye başkanı Alinur Aktaş’ın davetiyle Bursa Kent Konseyi başkanı Şevket Orhan, yürütme kurulu üyesi Serpil Savaş, ben ve Bursa basınından bir gurup arkadaşla birlikte Gaziantep’e, Nurdağı’na, Hassa’ya daha sonrada Hatay’a gittik.
Yol boyunca yıkılan binaları gördük. Mahşerin izlerine şahit olduk.
Mahşeri yaşamak, ebediyete göç etmektir.
Mahşeri görmek ise, ebediyete intikal etmiş olanların geride bıraktıklarına bakıp, tefekkür etmek olsa gerek.
Arkadaşlarım ne düşündü bilemem ama her enkazı gördüğüm de annesine kavuşmak isteyen bir evladın yakarışı, moloz yığınları arasında kalan çocuğunu kurtarmak için çırpınan anne ve babanın çaresizliği gözümün önüme geldi, acılarını yüreğimde hissettim.
İçim burkuldu, gözlerim doldu, hıçkıra hıçkıra ağlamamak için kendimi zor tuttum.
Bu duygularla Nurdağı’na geldik. Şehir içerisinde kısa bir tur attık.
Gözlemlediğim kadarı ile bazı işler rayına oturmuştu, rutin işler belli bir kural çerçevesinde yürüyordu.
Depremzedelerin ihtiyaçlarını temin etmeleri için mahallelerde kurulan konteynerlerin önlerinde düzenli bir kuyruk oluşmuş, ihtiyaç sahiplerine hiçbir kargaşaya neden olmaksızın yiyecek ve içeceklerini temin edebilme imkanı sağlanmıştı.
Mal, mülk ve servet sahibi olan insanların bugün bir ekmeğe muhtaç duruma düştüklerini düşündüm, gözlerim dalıp gitti.
Bir yerde okumuştum, “eğer kurallara uymamaya devam edersen, hayat seni hep imtihan eder” diye yazıyordu. İnşallah bu büyük felaketten her birimiz üzerimize düşen dersi alır, sorumluluk duygusu ile hareket ederiz.
NURDAĞI KOORDİNATÖRÜ VALİ BEY
Yıkılan binalar, kaldırılmaya çalışılan enkazlar arasından geçerek Nurdağı koordinasyon merkezine geldik. Bizleri Nurdağı’nın koordinasyonundan sorumlu depremin daha ilk saatlerinden bugüne aynı şevk ve heyecanla görevini ifa eden, yaklaşık altı günde Bursa büyükşehir belediye başkanı Alinur Aktaş’la birlikte görev yapan Şırnak valisi Osman Bilgin karşıladı.
Kısa bir süre içerisinde edindiğim intiba, Sayın Vali son derece vatanperver, çalışkan, sorumluluk bilinci ile hareket eden, elinden ne geliyorsa sonuna kadar yapmaya gayret gösteren biri.
Vali Osman Bilgin, “Ne anlatırsam anlatayım, yaşananları anlamanız mümkün değil, bu felaket dünyanın en güçlü bildiğimiz ülkelerinde olsa idi, inanın bu işin altından kalkmaları mümkün olamazdı. Biz yüce bir milletiz, güçlü bir devletiz. Depremin ilk saatlerinden itibaren ben burada idim, daha sonraki saatlerde de Alinur Aktaş geldi. Birlikte çok büyük hizmetler verdik. İnanın tuvalet ihtiyacım olmasın diye dört gün boyunca ne su içtim ne de yemek yedim. Çok şükür kısa zaman da çadır kentleri kurduk, aç, açıkta kimseyi bırakmadık. Şimdi de konteynerlere taşınma başladı. Yakın bir zamanda da konut yapımına başlanacak.
Ülkemizde oransal olarak en fazla yıkım ve kayıp olan yer Nurdağı’dır. Kurduğumuz sistemle vatandaşların ihtiyaçlarını ayaklarına kadar götürebiliyoruz. Ayrıca ilçe merkezinde tek yürek yerleşkesini hizmete açarak buradan vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamalarına imkan veriyoruz” dedi.
Vali Bilgin, bundan böyle yapılacak yardımların her zamanki gibi AFAD üzerinden ayni değil de nakdi yapılmasının altını önemle çizdi.
Bölgeden ayrılırken Vali Bilgin gibi heyecanını ve hizmet aşkını kaybetmeyen insanların varlığından duyduğum huzur, bir an dahi olsa hüznüme mutluluk kattı.
Çok kısa bir süre içerisinde kat edilen mesafe önemlidir.
Yapılan bu çalışmalar,
merhum Akif’in,
"Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz:
Gelmişiz, dünyaya milliyet nedir öğretmişiz! " dizelerini hatırlattı.
Teşekkür ederim kıymetli Valim Osman Bilgin ve teşekkür ederim Alinur Aktaş.
Yarın, Hassa ve Hatay izlenimlerim.