Mehmet Hanefi YILDIRIM

Tarih: 14.03.2021 13:34

MALZEME SIKINTISI HAD SAFHADA İTHALATTA DAMPİNG KALKMALI

Facebook Twitter Linked-in

MALZEME SIKINTISI HAD SAFHADA
İTHALATTA DAMPİNG KALKMALI…

Bazı meslekler vardır, şehirleri ile özdeşleşmiştir.
Bunlardan biri de İnegöl dür.
İnegöl denince akla, köftesi, mobilyası ve oylat kaplıcası gelir.
İnegöl, mobilya sanayinin can damarıdır.
İnegöl de yaşayan her aileden nerede ise bir kişi mobilya ile ilişkilidir.
Yani İnegöl de mobilya, insanların geçimini sağladığı en büyük sektördür.
İmalatçılar son günlerde çok ciddi manada, ham madde sıkıntısı yaşamaktadır.
Bazı firmalar malzeme temin edemediklerinden dolayı üretim kapasitelerini yarıya düşürmüş, siparişlerini maalesef erteleme yoluna gitmiştir.
Mobilyanın temel maddesini teşkil eden sunta, MDF ve sünger gibi malzemelerde çok ciddi sıkıntı yaşanmakta, bu nedenle de üretim yapılamamaktadır.
Birilerinin daha çok kazanmak adına, iktidara baskı yapması veya yanlış yönlendirme neticesi hükumetin uygulamaya koyduğu ithalata damping kararı ile bu sıkıntı daha da artmış, iş çıkılmaz hale gelmiştir.
Hükumetin aldığı karar neticesi, meydanı boş bulan Sunta ve MDF üreticileri, fiyatlarla arzu ettiği şekilde oynama imkanı bulduğu yetmiyormuş gibi, daha fazla kazanmak adına ihracata ağırlık vermiş iç piyasayı ihmal etmiştir.
Oysa iç piyasadaki ihtiyaçlar karşılandıktan sonra ihracat yapılmalı, ilk önce toplumun menfaati düşünülmelidir.
Öte yandan, sünger fabrikaları oynak döviz nedeniyle, sırf kendi çıkarlarını düşünerek, tam kapasite üretim yapmıyor ve dolayısı ile de imalatçı sünger ihtiyacını karşılayamayınca da üretimi yavaşlıyor, siparişler aksıyor, atölyeler tam kapasite ile çalıştırılamıyor.
Oysa bu fabrikaların varlıklarını sürdürmeleri için İnegöl halkı nelere katlanmadı ki.
Havamızı kirlettiler, girişi yasak olan kömür ve benzerlerini yaktılar, bacalarından simsiyah duman çıkardılar sesimizi çıkarmadık.
Kendi ifadelerinden de anlıyoruz ki yıllar boyu kanserojen madde içeren sunta piyasaya sürdüler ve bu suntalardan mamul mobilyaları evlerimize koyduk, uyutulduk.
Daha sonra kanserojen madde içermeyen sunta ürettiklerini ilan ettiler ve hiç birimiz arkadaş bu güne kadar demek ki bizlere kanserojen madde içeren sunta ürettiniz demedik.
İnegöl de artan kanser hasta sayılarını görmezden geldik, kim bilir belki de kulun ihmalinden veya daha fazla para kazanma hırsından kaynaklanan bu hastalığa, Allah tan gelene boyun bükülür diyerek sesimizi yükseltmedik.
Şimdi ise aynı hırsla olmalı ki çok daha fazla para kazanma niyetiyle, iç piyasanın ihtiyaçlarına kulak tıkar hale geldiler.
Sorsanız memlekete döviz kazandırıyoruz diyecekler.
Oysa iç piyasanın bu uygulama ile uğradığı zarar ve ziyan memlekete kazandırıldığı iddia edilen rakamdan onlarca kat fazladır.
İnegöl mobilya imalatçıları, malzeme temin edemediğinden dolayı S.O.S verme noktasına gelmiştir.
Bu duruma daha fazla seyirci kalınmamalı, ya ithalata uygulanan damping kaldırılmalı ya da iç piyasanın ihtiyacı karşılandıktan sonra kalan mal ihraç edilmelidir.
Yıllarca iç piyasadan nemalananlar, dış piyasayı görünce ekmek yediği tekneye, tekme atmamalı, vefasızlık yapmamalıdır.
Bu konuda Başta Ticaret odası, mobilyacılar odası ve ilgili ne kadar STK varsa gerekirse Ankara ya giderek bu sıkıntının bir an önce halledilmesi çareleri aranmalı, imalatçının talep ettiği mal karşılanmalıdır.
Bu bir insanlık görevidir.
Bu görevin yerine getirilmesini talep etmek te, yıllardır İnegöl ün havasını kirletenlerden istemek te, en tabii hakkımız olsa gerek.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —