MOBİLYACILAR ZOR DURUMDA..
SANAYİCİLER DİKKAT!!! ÖNCE CAN…
Sanayicilerimizin birçoğu her ne kadar paranın dini ve milliyeti olmaz derlerse de;
Yıllardır ekmeğini yediği, suyunu içtiği, toprağına bastığı, havasını soluduğu ülkeyi düşünmeli, insanların menfaatlerini ve ihtiyaçlarını göz ardı etmemeli, vahşi kapitalizmin acımasız girdabı içine düşmemelidir.
Bizi diğer milletlerden ayıran en büyük özellik, iman ve vatan sevgisidir.
Bu itibarla bir iş yapılacağı zaman, karlılık ve fayda hesabı yapılmalı ona göre karar verilmelidir.
Bir fırsat yakaladım, benden sonra tufan demek, hem insani ve hem de ahlaki değildir.
Geçtiğimiz yıl sinyallerini vermeye başlayan mobilya ham madde sıkıntısı son aylarda zirve noktasına geldi.
Sıkıntı devam ederse, birçok iş yeri kapanabilir ve binlerce insan işsiz kalabilir.
Ham madde üreticilerinin ihracata yönelmeleri mobilya üreticilerini zor durumda bıraktı.
Sunta ve MDF fiyatlarının nerede ise yüzde yüz artmasına karşın imalatçılar mal temininde yine de sıkıntı yaşamakta.
Ticaret ve Sanayi Odası başkanı Yavuz Uğurdağ, kendisi de mobilyacı olduğu için işin vahametini görerek, altı aydır her on beş günde bir, sanayicilerle, Ticaret Bakanı veya bakan yardımcısı ile görüşmekte, soruna çare aramaktadır.
Ne gariptir ki şu ana kadar mobilyacıların dertlerine deva olacak bir karar alınamamıştır.
Doğrusu merak ediyorum, bu insanların sorunlarını çözmek bu kadar mı zor?
Yapılacak iş kolay.
Sanayicilerimizin ülkenin bu sıkıntılı döneminde bizler de çorbada tuzumuz bulunsun düşüncesiyle ülkemize döviz kazandırıyoruz gibi söz ve düşüncelerin arkasına sığınmaları çok ta etik değildir.
Sunta ve MDF nin yurt dışına satılması mı, yoksa bu malzemelerden üretilen mobilyanın satılması mı, ülkeye daha fazla döviz kazandırır?
Bu hesaplar yapılmalı ve ayrıca hammadde sıkıntısından doğacak işsizlik dikkate alınmalı, ÖNCE VATAN anlayışı, ihracat yapan firmalara mihenk taşı olmalıdır.
Starwood, Kastamonu sunta ve Yıldız entegre gibi sunta ve MDF nin üretiminde lokomotif olan işletme sahiplerine tavsiyem şudur ki, sürekli ekmek yediğiniz iç piyasada ki esnafı, sanatkarı ihmal etmeyiniz.
Ürettiğiniz malları önce iç piyasaya, kendi vatanınıza, daha sonra da artan malı dış piyasaya vermelisiniz.
Umarım çok kısa zamanda sorun çözülür.