PAZAR KISSASI
Genç bir kız uçakta yerine oturmuş, çantasındaki kitabı çıkararak başlamış okumaya.
Yanına bir milletvekili oturmuş.
Kısa bir süre sonra milletvekili genç kıza dönerek ben milletvekiliyim, yolumuz uzun.
Benden bir şeyler öğrenmek için konuşmak, tanışmak ister misin?
ODDÜ lü kız okuduğu kitaptan yavaşça başını kaldırarak, ne hakkında konuşacağız ve sizden ne öğreneceğim Sayın Vekilim?
Milletvekili şöyle bir kasılmış sırtını koltuğa daha güvenli bir şekilde dayamış;
Ne bileyim her şey sorabilirsiniz, mesela küresel ısınma, hayvan hakları, hava kirliliği, doğayı koruma, ekonomi, ülkenin gidişatı, dış politika, devlet yönetimi, kadın erkek ayrımcılığı, hak, hukuk, adalet, aklına ne gelirse.
Genç kız milletvekilinin yüzüne daha bir dikkatle bakmış, tamam demiş, gerçekten söylediğiniz bu konular çok ilginç, doğrusu öğrenmek isterim.
Ama önce size bir soru yöneltmek istiyorum.
Milletvekili tebessüm etmiş, elbette sorabilirsiniz demiş.
Kendinden çok emin bir şekilde sor bakalım demiş.
ODDÜ lü kız, Bir eşek, bir keçi, bir inek, üçü de beslenmek için yalnızca ot yer değil mi?
Evet demiş vekil tebessüm ederek.
Yalnızca ot yerler.
Kız devam etmiş. Ama eşek kestane gibi, keçi siyah zeytin gibi, inek te kayısı marmelatlı gibi sıçar. Neden acaba?
Milletvekili hiç beklemediği bir soru ile karşılaşmıştı.
Çok ilginç bir soru, bilmiyorum demiş.
İşte demiş genç kız.
Bir boktan anlamıyorsunuz, kalkmış bana küresel ısınmadan, hayvan haklarından, doğadan, çevreden, hava kirliliğinden, ekonomiden bilgi vereceksiniz.
Siz salaklara saklayın bu masalları.
İyi uçuşlar Vekilim der ve kitabını okumaya devam eder.
Kıssadan hisse, acaba çevrenizde bir boktan anlamayan milletvekilleri var mı, şöyle bir sağınıza solunuza bakının.
İyi pazarlar.