Yıl 1935, İsmet İnönü Başbakandır. Ankara’dan İstanbul’a trenle gelir ve Pendik’te iner. Sahilde şöyle bir gezinti yapacaktır. Belediye Başkanı Abdullah beye, sahile nasıl gidileceğini sorar.
Belediye Başkanı,“İstasyondan iskeleye giden Gazipaşa caddesi trafiğe kapalıdır. Eğer otomobille gitmek isterseniz, biraz dolaşacaksınız. Gazipaşa caddesinden giderseniz, yürümek zorundasınız” der.
İsmet Paşa Belediye Başkanına döner, “Ben Başbakanım, şimdi otomobile biner, sizin trafiğe kapattığınız Gazipaşa caddesinden giderim” deyince, Belediye Başkanı hiç tereddütsüz hemen karşılık verir;
“Tabii siz Başbakansınız, elbette gidersiniz. Fakat ben de arkanızdan Belediye ye gider, istifamı yazarım.”
İsmet Paşa güler ve iskeleye yürüyerek gider...
Şimdi diyeceksiniz ki, 1935 yılındaki olayı neden anlatıyorsun?..
Geçtiğimiz gün gazetelerden de okumuşsunuzdur, Kültürpark araç trafiğine kapatıldı diye.
Bu haberden bir kaç gün sonra bir vatandaş beni aradı, “Kardeşim eğer Kültürpark araç trafiğine kapalı ise, bu herkese olmalı. Akşam eşim ve çocuğumla Kültürpark’ta gezinirken, nasıl olsa trafik yok düşüncesiyle çocuğun elini bıraktık, birde ne göreyim yanı başımızdan bir araç geçmez mi, çocuğu zor kurtardım. Az ilerde birisine, ‘Bu kimin aracı?’ diye sordum ve ‘Belediye Başkan Yardımcısı Gülhan hanım geldi’ cevabını alınca da çok şaşırdım. Böyle bir ayrıcalık dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur. Belediyenin koyduğu yasağı, Belediye Başkan Yardımcısı deliyor. Bunu kamuoyuna duyurmanızı istiyorum” diyerek şaşkınlığını ve tepkisini dile getirdi..
Evet, 1935 yılında geçen olayı neden anlattığımı şimdi anladınız mı?
Bir, dönemin Belediye Başkanının, Başbakan İsmet İnönü’nün karşısındaki tavrına bakın, bir de Belediyenin koyduğu yasağa rağmen, aracı ile Kültürpark içerisinde Açık Hava Gösteri Merkezine doğru giden Belediye Başkan Yardımcısının tavrına…
Yorumu size bırakıyorum…