Çok şükür, ülkemizde bu tür insanlar da var…
Çok Şükür, sayıları az da olsa proje üreten, ürettiği projenin hayata geçirilmesi aşamasında takibini yapan, iyiyi, güzeli bulma yolunda azimli ve kararlı bir şekilde yürüyen bürokratlarımız var…
Çok şükür, makamında oturup, ‘salla başı al maaşı mantığı’ ile hareket edilmesi alışkanlığı-mızı büyük oranda geride bıraktık…
Çok şükür, sorumluluk duygusunu iliklerine kadar hisseden idarecilerimizin sayısı artıyor…
İşte Bursa Valimiz sayın Şahabettin Harput…
35 yılık gazetecilik hayatımda bir çok Vali, bir çok Kaymakam tanıdım ve samimiyetimle söylüyorum ki, Bursa Valisi Şahabettin Harput gibi bir Vali ilk kez görüyorum…
Sayın Valimiz Şahabettin Harput, geçtiğimiz gün Oylat’ta düzenlediği toplantıda, Oylat’ın geleceğini masaya yatırdı…
Konulara vakıf, sorunları derinlemesine tespit etmiş, çözüm yollarını araştırmış, zamanı boşa harcamayan, ne yaptığını gayet iyi bilen, boş konuşanları da adeta “Sadede gel, ‘ne yapılması gerekiri konuşalım” dercesine, sorunun çözümü üzerinde düşünmeye zorlayan kararlı bir yönetici…
Zaman Zaman gerek İnegöl’ümüz için ve gerekse Türkiye için ümitsizliğe düştüğüm, “Bu ülke adam olmaz” dediğim olmuştur. Ama sayın Valimizi tanıyınca ve O’nu dinleyince birden bire Şairin “Yeis öyle bataktır ki, düşersen boğulursun. Azmine sımsıkı sarıl, bak ne olursun” dizeleri aklıma geldi…
Demek ki, karamsarlığa düşmenin bir anlamı yok. Çünkü, ülkemizde artık Bursa Valimiz sayın Şahabettin Harput gibi, ne yaptığını bilen, konulara vakıf, yeni yeni projeler üreten, ve ürettikleri projelerin hayata geçirilmesi için çırpınan, bilgili, becerikli, cesur, atılımcı yöneticilerimiz var…
Sayın Harput’u büyük bir hayranlıkla pür dikkat izledim…
Koskoca Bursa, sanki Valimiz Şahabettin Harput’un avucunun içinde gibiydi… Öylesine etkili anlatıyordu ki, sanki “Çözümsüzlük ve başarısızlık benim lügatimde yok” diyordu…
Yeri geldiğinde hantal devlet anlayışını elinin tersiyle iten, yeri geldiğinde inisiyatif kullanmaktan çekinmeyen, eğer işin içinde bu milletin menfaati varsa, birkaç sivri isim zarar görecek endişesini taşımayan, sadece Allah’ın rızasını ön planda tutarak onun hoşnutluğu adına iş yapmaya çalışan bir bürokrat...
Sayın Valimiz Oylat’taki toplantıda bize, yani İnegöl’e ve İnegöllülere bir ışık gösterdi, “Siz gerekli girişimleri yapın, ben devamını getireyim” dedi. Şimdi, bir an önce harekete geçip, “Falanca ne der, filanca zarar mı eder, siyaseten ne duruma düşeriz” gibi nefsimizi ön planda tutacak düşüncelerden uzak, İnegöl’ün ileriye dönük 100 yıllık geleceğini garanti altına alacak olan projeyi hayata geçirmeliyiz.
Sayın Valimizin tavsiyeleri doğrultusunda, Oylat’ın “Turizm Merkezi” olması için derhal gerekli çalışmaları başlatılmalı, bölgeye yakışır beş yıldızlı oteller inşa edilmeli, Oylat’ın ismini tüm dünyaya duyurmalı, ülkemize döviz getirecek bir Şifa Merkezi, bir SPA Merkezi haline getirmeliyiz..
Cesur olup, günlük değil, torunlarımızın geleceğini düşünerek, ülkemize döviz kazandıracak turistlerin dikkatini çekecek, gelen insanların her türlü sosyal ve kültürel ihtiyaçlarına cevap verecek modern tesisleri hayata geçirmeliyiz.
Sayın Valimizin kararlılığından aldığım cesaretle, “Umutsuz olmamız için hiçbir neden yok” diyorum…
Şahabettin Harput gibi bir yöneticinin Bursa’da olması, bizim için, Bursalılar için büyük bir kazanımdır. Biz İnegöl olarak, Valimizden daha çok hizmet alabilmek için sürekli kapısını aşındırıp, ürettiğimiz projelerimizi sunmalı, yardım taleplerimizi iletmeli, desteğini almak için yılmadan yorulmadan koşturmamız gerektiğine inanıyorum…
Altını çizerek bir kez daha tekrar ediyorum; sayın Valimiz Şahabettin Harput’un Bursa’da görev yapması bizim için bir fırsat ve bir şanstır…
Bu fırsatı kaçırmamalıyız…